Resim yapmak kaotik olabilir ama çalışma alanınız öyle olmak zorunda değil!

#stüdyo #temizlik #düzen #suluboya

---

Çalışma Alanımızı Yönetme

Merhaba sanata kendini adayan dostlarım!

İlk yazımla suluboyaya yeni başlayan, başlamayı düşünen dostlarımıza yardımcı olacak kendi deneyimlerimden oluşan tecrübe ve bilgi paylaşım sürecimi başlatıyorum.

Umarım keyif alırsınız...

İlk olarak nasıl başlamalıyız?

Uzun süre önce benim de kendime sorduğum ilk soru buydu.

Suluboya konusunda benim gibi sizin de sosyal platformlarda ve internette devamlı arayış yaptığınızı çok uğraştığınızı tahmin edebiliyorum. Bu sebeple bilginin önceki bilgiler üzerine inşa edilmesi şeklinde en baştan başlayarak suluboya yolculuğumuzu sürdüreceğiz.

Öncelikle hangi malzemelere ihtiyacımız var ve bunları çalışırken nasıl çalışma alanımıza yerleştireceğiz?

Doğru soru 👍

Hadi bir bakalım.

Üstteki fotoğraf şu anda üzerinde çalıştığım resmi gösteriyor.

Hala üzerinde çalışma gerektiriyor ancak sizin aktif çalışma alanımı görmenizi sağlıyor.

Gördüğünüz gibi üzerinde çalıştığınız yüzey, çalışma alanınızın kalbinde yer almalı ve tamamlamanızı gerektiren her şey resim kol boyu içinde olmalıdır.

Kırtasiyelerde kolaylıkla bulabileceğiniz çeşitli ölçülerde olan Duralit MDF panosuna yapıştırılmış sulu boya kağıdına resim yapıyorum.

Tabi hangi marka suluboya malzemelerini kullanmayı sevdiğimi ayrı bir blog yazımda ileride paylaşacağım.

Kağıdımı, Sanatçı bandı adı verilen bu özel maskeleme bantı kullanarak tahtaya tutturuyorum . Bantla yapıştırmak kağıdın yüzey alanını sabit ve düz tutuyor. Laf aramızda büyük ebatlarda bu çok işe yaramıyor.

Birçok sanatçının ve benim de büyük ebatlı resimlerde kullandığım ve işe yaradığını gördüğüm kağıdı önceden ıslatıp-kurutma metodunu başka bir blog yazımda detaylı anlatacağım.

Maskeleme bantını, resminizin kenarlarında ne kadar boşluk (paspartu) bırakacağınıza göre kullanmalısınız. Tabi bu kararı siz vereceksiniz. Peki ben nasıl kullanıyorum; 50x70 cm gibi büyük ebatlı resimlerimde genelde 1 cm, A3 (29,7‌x42 cm) boyutu gibi daha küçük ebatlarda 1,5 - 2 cm boşluk olacak şekilde bantı kağıda yapıştırıyorum.

Maskeleme bantının bir başka faydası siz çalışırken aynı zamanda işinizin etrafında hoş bir beyaz kenar yaratmasıdır.

Devam ediyoruz...

Boyalarınızı tutan bir palete ihtiyacınız olacak.

Yukarıdaki fotoğraflarda gördüğünüz paletlerimden ikisi. Onları bir süredir kullanmadım. Yani üzerindeki boyalarım kurumuş. Boyayı yeniden canlandırmak için yapmanız gereken tek şey, her bölüme biraz su püskürtmek. Çünkü boya basitçe pigmenttir ve genellikle suda çözünen ise Arap zamkıdır. Kuru boya, su emdikçe yumuşayacaktır. Ardından paleti kapağı ile kapatın ve 30 dakika ile bir saat arası süre bekleyin. Siz de benim gibi sabırsızsanız süreyi beklemeden de çalışabilirsiniz ama bu zaman tercihi kadar boyada yumuşama olur ve size her zaman taze boya miktarı sağlar.

Resim yaparken daha büyük fırçalar kullanıyorsam su anahtar tedarik haline geliyor. Bu sebeple hem paletinizin hem de boyama yüzeyinizin yakınında su bulunması gerekir.

Ben iki adet su kabı kullanıyorum. Siz de iki adet kullanın derim. Biri temiz suyunuz, diğeri kirli suyunuz için.

Yüzeyi ıslatmam gerekirse diye temiz suyumun resmimin en yakınında olmasını seviyorum.

Bu şekilde fırçamı yeniden su ile doldurduğumda o kadar ileri gitmeme gerek kalmıyor. Fırçalarımı boyadan temizlemek için de ikinci suyum var, bu yüzden fırçamı kullanmaya veya karıştırmaya karar verirsem bunda temizleyip ardından boyayı paletimde karıştırmaya devam ediyorum. Bu arada cam kavanoz tercihimdir ne kadar kirlendiğini her zaman görebiliyorum.

Farklı bir renk veya karışıma temiz su eklemeniz gerekirse fırçanızı kirli suda temizleyip temiz suya batırın ve ardından diğer boya karışımını paletinizde karıştırın.

Bu sayede renk karışımlarınızı biraz daha saf tutmuş olursunuz. Suyla çalıştığımız için onu başka bir renkle kirletmek istemiyoruz.

Kağıt havluya sahip olmakta önemlidir.

Resminiz üzerinde hızlı onarımlar yapmak veya dökülenleri temizlemek için, fazla boya veya suyu emmek için normal bir kağıt havlu şarttır.

Çalışma alanımda her zaman bir adet rulo bulunduruyorum.

Havluyu daha küçük parçalar şeklinde kullanmayı seviyorum ve neredeyse her zaman elimde bir tane var, çünkü fırçadaki boya yükümü hafifletmek veya bir hata yakalamak istersem tekrar kullanıma hazır olduğunu bilmek beni rahatlatıyor.

Gördüğünüz gibi her şey elinizin altında.

Tüm birincil malzemeleriniz kolay ulaşılabilecek bir yerde olmalıdır. Bu şekilde, bir resmin ortasındayken hiçbir şeyin peşine düşmek zorunda kalmazsınız.

Resimde kullanılmamış fırçalarımı ve hurda kağıtlarımı da görüyorsunuz.

Bir teknik veya vuruş denemek için resim yaptığınız kağıt özellikleri ile aynı olan küçük veya daha büyük bir hurda parçayı devamlı yanınızda bulundurmanızı öneriyorum.

Hem boyalarımı ıslatmak için hem de ara sıra tablonun üzerinde kullandığım bir sprey su şişesi kullanıyorum.

Su şişeme ek olarak karıştırdığım boyaya biraz temiz bir su uygulamak, yeni bir karışım yapmak için damlalıklı şişe de kullanıyorum. Damlalık, su miktarı üzerinde bana güzel bir kontrol sağlıyor.

Başka malzemeler de var, ancak boyama yüzeyiniz olduğu sürece paletinizdeki kağıt havlular, su, bir sprey şişesi, hurda kağıt bunların hepsi benim fırçalarım için gerekli ve bu tamamlayıcıları seviyorum.

Bir fırçayla çalışırken fırçayı kullanmadığım zaman paletimin temiz bir kısmına koyabilirim ama boya bulaşması riski sebebiyle kolayca ulaşılabilecek mesafeye yan şekilde bırakıyorum. Fırçalığa geri koymuyorum çünkü fırçalığımın içine su damlamasını ve diğer fırçalarımın ıslanmasını istemiyorum. Temelde fırçanızın ömrünü uzatmak için uzun vadeli bir stratejidir.

Ayrıca fırçamı bir kenara koymadan önce her zaman su kaplarımda temizlerim.

Fırçaları su kabında temizlerken fazla bükmemeye çalışın, su kabının yan tarafına doğru nazikçe sürün.

Çalışırken durulama, fırçanızın ömrünü uzatmanın başka bir yoludur ve size bir fırça tasarrufu sağlar.

Boyama seansınızın sonunda ve gitmeye hazırlandığınızda fırçalarınızı her zaman musluk altında temizleyiniz.

Sabun genellikle gerekli değildir. Sadece ılık veya soğuk suyla durulayın ve fırçalarınızı uzun süre suda bekletmeyin.

Kılları duruladıktan sonra parmaklarınızla veya bir kağıt havluya hafifçe vurarak yeniden şekillendirmek isteyebilirsiniz. Silerken fırçayı hafifçe çevirin. Resmimi tamamen bitirdiğimde paletimi nemli kağıt havlularla temizlerim.

Çalışma alanımda görünmeyen, kolayca ulaşabileceğim birkaç öğe daha var.

Referans görmem gerekebileceği için paletimin renk örnekleri ve renk planım her zaman yanımdadır. Size de paletinizdeki renklerin küçük örneklerini hazırlamanızı öneririm.

Resim yaparken ve gelecekte ihtiyaç duyulursa, genellikle ulaşabileceğim bir referans fotoğrafım da olur. Genelde tablet ve telefondan bakıp çalışıyorum. Bu sayede fotoğraftaki detaylara ulaşmam daha mümkün oluyor.

Yol gösterici çizgiler eklemem gerekirse diye bir kalemim, kalemtraş ve hamur silgim var. Hamur silgiyi silinme işleminde ortaya parçacık çıkarmadığı ve şekillenebildiği için tercih ediyorum.

Arkadaşlar yazımın sonuna doğru yaklaşırken çalışma alanımız ile ilgili önemli bir kaç konu var kısaca onlardan da bahsetmek istiyorum;

Çalışma alanımda fazla boya tutmuyorum, yalnızca çalışmada planladığım boya miktarı ile sınırlıyorum.

Ayrıca sadece aktif olarak kullandığım fırçaları çalışma alanında tutuyorum.

Çalışma alanımı pencerenin yanında olmasına dikkat ediyorum çünkü doğal ışık her zaman bir sanatçının tercihidir. Burada dikkat edeceğimiz nokta resminize doğrudan güneş ışığının gelmesine izin vermekten kaçınmanızdır.

Stüdyo düşünürseniz (Benim de hayalim) ve az pencereli bir stüdyoda çalışmak zorunda olduğunuzda ışık kaynaklarınızda gün ışığı ve mümkünse yüksek watt olan ampüller tercih edin. Bu size doğal ışığın yakın bir kopyasını verecektir.

Bir sonraki yazımda anahtar malzemelerinizden biri olan fırçalar hakkında konuşacağız.

Suluboya yapmaya başlamadan önce hangi fırçayı almalı, hangi fırça kalitelidir, neye göre fırça seçiyoruz hepsini anlatacağım.

Sevgiyle kalın...